This post has already been read 1290 times!

Psikolojik Kontrat???

Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları

Takım olgusu, takım ruhu yüksek organizasyonların , şirketlerin ve de ailelerin daha başarılı oldukları gerçeğini hepimiz kabul ediyoruz. Bireysel olgudan takım sürecine nasıl dönüşebiliriz? Özellikle yüksek performanslı takımlar oluşturmak ve etkin şekilde yönetmek için nelere ihtiyacımız bulunmaktadır? Öncellikle oturduğumuz sandalye veya koltukta oturuşumuzu yeniden düzenleyerek arkamıza yaslanıp, birde gözlerimiz kapatarak kendimize sormamız gereken bir soru takımların üyeleri kimlerdir? İnsanlardır diyeceksiniz, insanların hangi kritik yönünü ve özelliğini dikkate almalıyız? Tabii ki psikolojik yönünü dikkate almamız kaçınılmazdır ve hatta onlarla psikolojik kontrat imzalamalıyız. “psikolojik kontrat” ta nereden çıktı, kontratın psikolojisi mi olur? Sorularını duyar gibi olduk.

Yüksek performanslı takımlar oluşturmak ve yönetimi sağlamak isteyen tüm liderlerin ve yöneticilerin psikolojik sözleşme kavramı ile tanışmalarını ve hatta iş yaşamlarına entegre etmelerini öneririz. Psikolojik kontrat kavramı ile tanışıp hayatımıza entegre ettikten sonra değişimin yönü olağan üstü cereyan etti. Neden mi? Bu yazılı olmayan sözleşmenin yaptığımız her şeyi geliştirme veya yok etme yeteneğine sahip olduğunu net olarak yaşadık. Her ne yapıyorsan insanla, insan için yapıyoruz, porselen yemek takımını insanlarla yapıyoruz, insanlarının kullanıma insanların konforuna sunuyoruz. O zaman her şey insanlarla ilgilidir ve bir yönetici olarak yaptığımız her şey insanlarla ilgili olmalıdır! Analitik düşünce ile gelen birileri olarak psikolojik sözleşme kavramını teknik resimde olduğu gibi en ince detayına kadar patlatalım isterseniz.

Psikolojik sözleşmeyi anlamak için önce “sözleşme” ile ne kastettiğimize bakalım.

Bir sözleşme, iki taraf arasında yapılan bir anlaşmadır. Sözleşmeler genellikle imza gerektirmesi ile birlikte yapılması ya da kabul edilmesi gerekenleri açıkça belirtir. Örneğin, bir iş sözleşmesi hem çalışanın hem de işverenin niyet ve beklentilerini listeleyerek ifade eder. Bu resmi, imzalı bir belgedir.

Psikolojik sözleşme de taraflar arasındaki niyet ve beklentilerle de ilgilidir ancak resmi değildir. Aksine, insanların iki kişi arasındaki tipik olarak verilen ve aldıkları (veya gayrı resmi müzakereler) ile ilgili algılarına dayanır – neyin doğru neyin yanlış olduğunu, neyin birlikte çalışması, neyin adil, neyin sadık olmadığı, sadakat ve güven parametrelerini kapsamaktadır.

Psikolojik sözleşme, iş sözleşmesinden çok daha güçlüdür. İş sözleşmesi potansiyel ve yüksek performansın kilidini açmayabilir, oysa psikolojik sözleşme tam olarak bunu yapacak, çünkü düşüncelere, duygulara ve duygulara dayanıyor ve çoğunlukla beklentilerin üstünde ve ötesinde olmak arzusundan değil – çoğu zaman isteğe bağlı bir çaba olarak adlandırılıyor. .

Psikolojik anlaşma, bir bireyin güven, sadakat ve ilgili herkesin refahı ile ilgili iki taraf arasında karşılıklı takas inancını içeren bir teminattır.

Psikolojik kontratın detayı bile ne kadar etkileyici değil mi? birde bu kontratın gerçekten gerçekleştirildiğini düşünün.

Gelecek durakta “Yüksek Performanslı Takımların Yönetiminde Rol Model Olma Faktörü” ile  yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle,

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA

Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey

YÖNETİMİ®