İletişim Ve Diyalog-II

This post has already been read 1309 times!

Diyalog Kavramının Detayları???

Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları

Diyalog konusunda başlatmış olduğumuz paylaşım yolculuğumuzun bir önceki durağında konuşabilmenin ilkesi diyalog ile özet bir giriş yapmaya çalıştık.

Bu durakta “diyalog kavramının detaylarına” dair zihin jimnastiği yapılmasına ne dersiniz?

Diyalog; Yunanca “Dialogos” kelimesinden gelmektedir.  Logos; kelimeler, kelimelerin anlamı,  dia iki yi ifade etmesine rağmen aslında uçtan uca, içinden geçişi ifade etmektedir, bu pencerden bakıldığında diyalog için karşınızda birisinin olmasına gerek yok siz kendinize dönüp kendiniz ile iç diyaloğunuzu gerçekleştirebilirsiniz, iç diyalog şimdi kendi gerçek ifadesi bulduğunu fark ettim. Diyaloğun ruhu mevcutsa, bir kişi bile kendi içinde bir diyalog hissine sahip olabilir. Dia kelimesi içinden geçiş uçtan uca anlamında ise o zaman akıla gerek kendimiz ile gerçekleştirebildiğimiz diaylogta, gerekse birkaç kişi ile gerçekleştirmeye çalıştığımız diyalogda bir anlam akışının oluşması sağlanmalıdır. Ve diyalog sürecinin sonunda tüm grupta yeni bir anlayış doğurabilecek bir anlam akışı gerçekleşmiş olmalıdır. Oluşan yeni anlayış ve yeni anlam insanları ve toplumları bir arada tutan “tutkal” veya “çimento” görevini gerçekleştirir. Diyalog sürecini sağlıklı olarak gerçekleştirebilen toplumların bir arada olma ve birlikte yeni şeyler üretme enerjileri yüksek olur.

Diyaloğa ihtiyaç mı?

Diyaloglar üzerine okumalar yapıldığında ve ünlü yunan felsefecilerinin diyaloglarını analiz ettiğinizde diyaloğun bir tartışma olmadığını ve diyalogda kazanma amacının olmadığını eğer bir kazanma var ise herkesin kazançlı olma hedefi olduğu net olarak anlaşılmaktadır. Her kesin kazandığı diyalog olgusu; şimdi neden diyaloga ihtiyacımız var? Sorusunu su yüzeyine çıkartı.

Konu ne olursa olsun, konu üzerinde konuşmaya çalışan bireylerin belli bir süre sonra tartıştıkları , bir birlerinin sözün kestiklerini ve daha da öetesinde bir birlerini hiç dinlemediklerine tanık oluyoruz.

Tartışmanın, söz kesilmesinin kökünde fikir, görüş ayrılıkları geldiğini öne süreceğiz. Fikir, görüş açısının farklı olması en doğal hal fakat bu farklılık diyalog sürecini niçin baltalar? Düşünceler geçmişten gelen edinimler, deneyimler toplamı olduğundan ve bireyi buraya kadar rahatlıkla getirdiğinden dolayı her birey sadece kendi fikri doğrultusunda gidilirse  yol alınabileceğini düşünür ve bu gerçekten dolayı kendi fikrini savunma sürecine girer , karşısındaki fikir kendisine yeni geldiği için bu fikirden korkuyor olabilir mi? Fikri sorgulandığında kendisini saldırı altında his ediyor olabilir mi? Tam da bu nokta da eğer birey kendi düşüncesini savunmakta ısrar ederse diyalogtan söz etmek mümkün değil. Diyalog kelimesinin kökenine dönecek olursak diyalog sürecinde yeni bir anlayış oluşur bunun için düşünceyi savunmak değil düşüncelerin yeni bir düşünce dönüşümüne izin verilir.

Gelecek durakta “Diyalog Kurabilmenin Kilometre Taşları” ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle ;

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA

Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey

YÖNETİMİ®

Share

You may also like...