Uluslararası Ticaret-II

This post has already been read 1612 times!

Uluslararası Ticaret Perspektifinde Ticaret Enlayışı?

Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları

Uluslararası ticaret yazı dizimizin bir önceki durağında uluslararası ticaret yapılmasının gerekçelerine, önemine dair özet bir giriş yapmaya çalıştık. Bu durakta uluslararası ticaret perspektifinde ticaret anlayışına yakından bakmaya ne dersiniz?

Uluslararsı pazarlarda ticaret yapabilmek için ticaret yapılacak ülkelerin ticarete bakış açısı ve tarihçesine bakmakta fayda var. Bu olgudan hareket ile 1500-1800 yıllarında Avrupa’da hâkim olan ticaret felsefesi, bir ülkenin kendi çıkarlarını geliştirmek için kendi iç ve dış ilişkilerini nasıl düzenleyebileceği konusunda heterojen bir nüfuzlu insan grubunun görüşlerini ifade eder.

O dönemlerde Tüccarlığın temel iddiası, bir ulusun zenginliği ve refahının kıymetli metaller, altın ve gümüş stoklarına yansıması olarak kabul görüyordu. O zamanlar, altın ve gümüş uluslar arasındaki ticaretin para birimi olduğundan, bir ülke daha fazla ihracat yaparak ve daha az ithalat yaparak altın ve gümüş biriktirebilirdi.

Ticaretin, tüccarlığın temel inancı, tüccarlığın temel prensibi, “yıllık olarak, tükettiğimizden daha fazla tükettiğimizi yabancılara satmak”  idi. Aslında bu temel prensip mevcut dönemde de geçerli değil midir?

Uluslararası ticaret ve bu ticaret ile gelen ulusların zenginliği gündeme geldiğinde Adam Smith’in felsefesi derinlemesine analiz edilmeli. İktisat’ın babası Adam Smith, uluslararası ticaretin temelinin mutlak maliyet avantajı olduğunu düşünür. Teorisine göre, iki ülke arasındaki ticaret, eğer bir ülke mutlak bir avantajla (diğer ülke karşısında) bir meta üretebilirse ve diğer ülke de birincisine göre mutlak bir avantajla başka bir emtia üretebilirse karşılıklı olarak fayda sağlar.

Bazı ülkeler diğer ülkelere göre uluslararası ticertte diğerlerine göre daha avantajlıdırlar. Pekiyi bazı ülkelerin rekabet avantajları nelerdir? Bir ülke neden belirli bir sektörde uluslararası başarı elde ediyor? Bu ve benzeri sorular için yine bir duayenin kapısını çalmak zorundayız.

Ülkelerin rekabet avantajı kitabının yazarı Michael Porter bu çok hayati soruyu tüm yönleri ile araştıran bir duayen ve bu araştırmasında: firmaların rekabet avantajı yaratılmasını teşvik eden veya engelleyen rekabet ortamını şekillendiren dört faktör bulunduğunu belirtiyor. Bu faktörler : talep koşulları; bağlantılı ve destekleyici endüstriler; ve firma stratejisi, yapısı ve rekabeti.

Porter’in elmas modeli olarak da ifade ettiği ulusların rekabet avantajında yer alan dört faktörü detaylı incelemek ve analiz etmekte fayda var.

Gelecek durakta uluslararası ticaret de pazarlamanın rolüne yakından bakabilmek dileğiyle;

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey YÖNETİMİ®

Share

You may also like...