21 Yüzyılda Pazarlara Giriş

This post has already been read 1278 times!

2020 -2023 Döneminde Mega Trendler ??

Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları;

Özellikle gelişmekte olan pazarlara giriş süreci gelecek dönemde önemi daha da yükselecektir. Şirketlerin gelişmekte olan pazarlara odaklanma, dikkat ve yatırımlarını artırmalarının neden önemli olduğunu gösteren üç ekonomik mega eğilim :

  • Orta ve son derece değişken küresel büyüme yaşı
  • Gelişmiş dünya için zayıf orta vadeli görünüm
  • Gelişmekte olan piyasaların ekonomik yükselişinin devam etmesi

Son 35 yılda, önceki 350 yıldan daha fazla ekonomik kriz yaşadık. Bu olağandışı oynaklığa ve son zamanlarda ortaya çıkan büyük küresel krize katkıda bulunan pek çok şey var. Son on yılda, büyük ölçüde serbestleşme, özellikle de finansal piyasalar çağında yaşıyoruz.

Ekonomik Dalgalanma ve gerekçesi
Mevcut durumdaki dağınık ve endişe verici ekonomik ortamın oluşmasının gerekçesi
  • Riskin “menkul kıymetleştirilmesi” genellikle spekülatif sermayenin para birimlerine, emtialara ve diğer varlık sınıflarına serbest akışları;
  • En fakir piyasalar için bile kısa vadeli sermaye akımlarının serbestleştirilmesi;
  • Az sayıda otoritenin anladığı finansal araçların yükselişi;
  • Şüpheli alıcılara, menkul kıymetlerin satılması;
  • Bazı bankalardaki ve gölge bankalardaki borçları gizlemek için bilançolara yapılan masajların tümü,
Şimdiye kadarki en büyük küresel kredi balonunun yükselişi, kolay para, kolay likidite ve iddia edilen finansal sahtekarlık, gerekçesi ne olursa olsun ekonomik krizlerde bazı pazarlar zaten oldukça iyi bir iyileşme gösterirken, diğerleri iyileşmek için daha uzun sürebilir.

Kısa ve orta vadede iyileşme hızı, kısmen birikmiş borçlarına bağlı olacaktır. Daha fazla borç daha yüksek tüketim ihtiyacına eşittir ve bu daha düşük büyüme ve daha zayıf iş olanaklarına eşittir. Günümüzde gelişmiş dünya mutlak ve yüzde olarak gelişmekte olan piyasalardan daha fazla borçlanmaktadır.

Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya hala dünya üretiminin çoğunluğunu temsil ettikleri için, kaçınılmaz olarak, bu genel küresel büyümeyi daha ılımlı tutacaktır. Bu nedenle, küresel olarak daha ılımlı ve daha değişken bir ekonomik büyüme çağına girdik.

Ekonomik dalgalanmalara ve gelişim trendlerine bakıldığında; gelişmekte olan pazarların, ekonomik ve satış büyümesi açısından gelecek yıllarda gelişmiş dünyadan daha iyi performans gösterecektir.  

Gelecek durakta Euro bölgesi ile ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA

Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey

YÖNETİMİ®

Share

You may also like...