Gelecekte Yönetim-IX
This post has already been read 564 times!
Kişisel Sınırların Farkında Olmak ????
Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@tsgelisim.com paylaşım dostları,
2020 yılı ve sonrasında yöneticiliği etkileyecek rotaya odaklı “Gelecekte Yönetim” kapsamında başlattığımız paylaşım yolculuğumuzun bir önceki durağında Y ve Z jenerasyon ile gelen yeni çalışma alışkanlıklarına, yaklaşımlarına mevcut yöneticilerin adapte olabilmesi, yöneticiler mi? liderler mi?, işbirliği odaklı şirket kültürü oluşumu, teknolojik araçların kullanımı ve denge olgusu, örnekler ile yönetim, olimpiyat meşalesini ilk ateşleyenler, sorulması gereken sorular, yerinde ve zamanında takdire dair paylaşımlarda bulunmaya çalıştık.
Bu durakta “Kişisel Sınırların Farkında Olmak” kapsamında zihin jimnastiği yapılmasına ne dersiniz?
Gelecek nesiller yöneticilik veya liderlik yapacak bireylerin hem kendi hem de birlikte yol aldığı çalışma arkadaşlarının kişisel sınırlarının farkında olması gittikçe daha önemli olmaya başlayacak.
İkinci dünya savaşı sonrasında çalışma ortamında, organizasyonlarda tek odak iş üretmek idi. Şimdilerde evet yine hedef iş üretmek ve fakat insanı merkeze alarak sonuç üretmek.
İş ve iş ile birlikte katma değerli iş sonuçları oluşturmak adına zaman zaman çalışma saatleri veya ortamı bireyleri zorlayabilir, bu zorlamaya dayanmanın ve sabır göstermenin bir sınırı olduğunu hatırda tutmak da fayda var. Çalıştığımız organizasyonlarda bu noktaya dikkat çekerek faaliyetlerin sürdürülmesinin mimarisini oluşturmaya çalışırız.
Kişisel sınırların farkına odaklanarak yol alacak yöneticilerin gerekeli dengeyi sağlamak adına bilmeleri ve farkında olmaları gereken birkaç sınır vardır:
Organizasyonel aidiyet kuralının her zaman geçerli olmayacağı,
Aidiyet demek her zaman ve her şartta çalışılacağı anlamına gelmeyeceği
Mesleki ve kişisel yaşamlar büyük ölçüde bulanıklaşmasına rağmen iş-yaşam dengesi diye bir olgunun varlığının kabulü
İş – yaşam dengesine dikkat edilmesi oldukça önemlidir. Özellikle çok uluslu şirketlerde çalışanlar bu konuda oldukça sıkıntı yaşıyorlar. Şöyle ki, şirketlerinin çalıştıkları ülkelerdeki saat farklarından dolayı sabah 6 da ve akşam saat 22:00’de video konferansa katılmak gibi. Özellikle pandemi sürecinde neredeyse 7gün – 24 saat çalışmaya başladık diye yüksek sesle ifade edilen kızgınlıkları duyuyoruz, aslında aynı durumu bizlerde yaşamaya başladık. İşte tamda bu nokta da kişiler sınırların farkındalığı gündeme geliyor. Kişisel sınırların farkında olmadan çalışmaya devam etmek tükenmişlik sendromuna yol açabilir
Gelecek durakta “Tükenmişlik Sendromu” ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle;
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel Evran
ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com
BİR FULARLIK FARK!®
İle
MASADAN SAHAYA
Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey
YÖNETİMİ®
