Müzakere ve Müzakere – IX

This post has already been read 377 times!

Enbüyük Zorluğumuz ?????

Merhaba aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları;

“ Müzakere ve Müzakere” kapsamında başlattığımız paylaşım yolcuğumuzun önceki duraklarında damarlarımızda dolaşan kan kadar hayati öneme sahip müzakerenin süreç- sanat ve gerekliliği, müzakere süreci ve yaklaşımımız, müzakere ve en iyi değerin sağlanması, müzakere sürecinde rahat olabilmek, memnuniyet ihtiyacı, müzakerenin detayında saklı olan sırlar, müzakere sürecinde değerlerin yeri, kendine karşı dürüstlüğe dair paylaşımlarda bulunmaya çalıştık.

Bu durakta “En Büyük Zorluğumuz ” odaklı zihin jimnastiği yapılmasına ne dersiniz?

Pazarlık yapan insanlardır; makineler veya şirketler değil. Müzakerelerinizdeki diğer taraf gibi hepimizin önyargıları, değerleri, ideolojileri, tercihleri, baskıları, hedefleri ve yargıları vardır. Dolayısıyla yolculuğumuzun bir kısmı, müzakeredeki en büyük zorluğunuzun neden kendiniz olduğunu ve doğası gereği dünyayı doğal olarak başkalarının bakış açınızdan değil sizin bakış açınızdan nasıl gördüğünüzü anlamanızı içerecektir.

Keşif amaçlı bir toplantının basit süreci, sabır ve o kişi ile ilgili varsayımlarda bulunduktan sonra kendi fikrimizi empoze etmek yerine biriyle çalışmaya çalışmak, başkalarının dünyayı nasıl gördüğünü ve hem satarken hem de pazarlık yaparken amaçlarının ne olduğunu anlamanın anahtarıdır

Etkili bir müzakereci olarak, herhangi bir durumun dinamiklerini netleştirmek için diğer tarafın kafasının “içini” anlayabilmeniz gerekir. Bu içgörü olmadan, müzakere sırasında oluşacak tehlikeli bir yer olan “kendi kafanızın içinden geçenlere göre hareket etmek” dediğimiz bir durumda kalacaksınız.

Gerçekten etkili bir şekilde müzakere etmek istiyorsanız, öncelikle düşüncenizi karşınızdakini anlamaya odaklı olacak şekilde yuvarlamanız gerekir.

Müzakere konusu ne olursa olsun müzakere sürecinin fırsatlarında faydalanabilmenin yollarından birisi karşı tarafın zihninin içerisinden geçebilenleri anlamaya odaklanılmasıdır. Bunu başarabilenler sadece müzakere sürecinin kazananı değil aynı zamanda karşı tarafla sağlıklı ve başarılı bir ilişki kurabilir.

Karşımızdakinin zihninin içinden geçenleri anlayabilmeye odaklanmanın önündeki en büyük engellerden birisi kendimiziz, niçin mi? her bireyin bizim gibi düşünmesini ve bizim gibi hareket etmesini isteriz daha da ötesinde aslında bu oldukça zorlu bir noktadır.

Her kesin farklılığını kabul etmek işimizi kolaylaştırır.

Gelecek durakta “Müzakere Sürecine Farklı Bir Bakış Açısı“ ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle;

 Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA

Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey

YÖNETİMİ®

Share

You may also like...