İletişim ve İçerik – XI

This post has already been read 605 times!

Sözlü İletişim ve Göz Teması ???

Merhaba ayselevran@ttmail.com, aevran@etsgelisim.com paylaşım dostları;

İletişim ve İçerik bağlamında başlattığımız paylaşım dizimizin önceki duraklarında  iletişimde mesajın ve mesajın kökünü oluşturan içeriğin gücü, yapılandırılmış içerik oluşturmanın detayları, iletişim sürecinde kendiniz ile ilgili verdiğiniz ipuçları, hikayeler ile akılda kalınması, güçlü yönlerimiz ve ikna edici olabilmek, asıl vurgunun yeri, verilen mesajda benim için var olanlar, en iyiyi duyulması, soruların cevaplanma gücü, sürprizin yerine dair paylaşımlar yapmaya çalıştık.

Bu durakta “Sözlü İletişim ve Göz Teması ” odaklı zihin jimnastiği yapılmasına ne dersiniz?

Hepimizin çevremizdeki insanlarla göz teması kurmak için doğal bir insan içgüdüsü var. Bu şekilde bağlantı kurarız. Bir bebek doğumda açıkça göremez. Yeni doğanın gözlerinin odaklanmayı öğrendiği ilk mesafe yaklaşık, bebek emzirilirken bebeğin gözlerinden annenin gözlerine olan mesafedir.

Gözler kelimenin tam anlamıyla hayatta odaklandığımız ilk şeylerdir ve çoğu kültürde, biriyle tanıştığımızda odaklanmaya çalıştığımız ilk şey olmaya devam ederler. Hepimiz bir grupla konuşurken hitap ettiğimiz bireylere bakmanın önemli olduğunu biliyoruz. Topluluğa hitap ederken ve göz temasını da sağlarken bir kişinin karalama yaptığını, başka birinin esnediğini, birinin telefonundaki e-postasını kontrol ettiğini ve başka birinin geç geldiğini fark ederiz. Beynimiz tüm bu bilgileri işlemeye çalışır. Beyin bir bilgisayar gibidir. Bir bilgisayar çok fazla veri aldığında, donar. Aynı şey beynimiz için de geçerlidir.

Sunum ve-ya eğitim sırasında göz teması sırasında özellikle istemediğimiz görüntüler ile karşılaştığımızda daha fazla donma durumu yaşayabiliriz. Bu donma modundan farklı şekilde çıkmaya çalışırız, sağlıklı ve sağlıksız tepkiler verebiliriz. özellikle göz teması kurulan bireylerden anlamlı ve bize odaklanılmış ilgiyi yakalamadığımızda olumsuz tepkiler verebiliriz, olumsuz tepkimizin gerekçesi de savunma mekanizmasına geçeriz. göz teması kuruduğum kişiler niçin ilgisiz? niçin başka şeyler ile ilgileniyorlar? vb sorular ile panik duruma da geçebiliriz.

Beynimizi fazla veri ile doldurup donmamak için acaba daha az kişiler ile veya seçebileceğimiz kişiler ile göz teması kursak daha mı iyi olur? daha az insan ile göz teması kurarak sunum, paylaşım sürecini başlatabilirsek beynimize daha az ve seçilmiş verilerin girmesini sağlayarak sakin ve dingin olarak iletişimi sağlamış oluruz. Bu bağlamda savunma mekanizmasını devreye almayarak, paniklemeden süreci tamamlayabiliriz

Gelecek durakta “ Bir Kişiye Konuşmak “ ile yolculuğumuzu sürdürebilmek dileğiyle ;

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel Evran

ayselevran@ttmail.com; aevran@etsgelisim.com ; www.ayselevran.com, www.etsgelisim.com

BİR FULARLIK FARK!®

İle

MASADAN SAHAYA

Devlet Siyaset Aile Şirket Ülke Üniversite Toplum Birey

YÖNETİMİ®

Bir sonraki XII oku ona göre düzenle

Share

You may also like...